Bilindiği üzere; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yer alan sosyal haklar ve yardımlar arasında “giyecek yardımı” da bulunmaktadır. Bu yardım; Sendikamızın da talepleri ve mücadelesi neticesinde 01/01/2010 tarihinden itibaren nakden ödenmeye başlanmıştır.
O gün için yardımların nakdi olarak ödenmeye başlanmasını ciddi bir kazanım olarak addetmiş, uygulamada yer alan eksikliklerin ve adaletsizliklerin de biran önce giderilmesi gerektiğini de eklemiştik.
Ancak; aradan geçen 15 yıl sonunda maalesef, ne eksiklikler giderilmiş ne de bu konuda yaşanan adaletsizlikler ortadan kaldırılmıştır.
2025 Yılı Güncel Giyim Yardımı Tutarları
Aşağıdaki tablo, 2025 yılı için önerilen giyim kalemlerinin brüt tutarlarını göstermektedir:
Giyim Kalemi | Brüt Tutar (TL) |
Takım Elbise | 906,36 |
Ceket | 713,14 |
Pantolon/Etek | 192,03 |
Gömlek | 124,05 |
Kravat/Papyon | 34,85 |
Palto/Manto | 906,36 |
Pardesü-Gocuk | 447,12 |
Erkek Ayakkabısı | 255,76 |
İş Önlüğü | 91,43 |
- Bugün itibariyle; hizmetli ve şoför kadrolarında görev yapan eğitim çalışanlarına 1 takım elbise ve 1 ayakkabı giyim yardımı yapılırken, V.H.K.İ. ve teknisyen olarak görev yapan personelimize ise bir önlük karşılığı komik rakamlara tekabül eden oranlarda giyim yardımları yapılmakta, sayılan kadrolar haricinde kalan eğitim çalışanlarına ise neredeyse hiçbir şekilde giyim yardımı yapılmamaktadır.
Talepler ve Çözüm Önerileri
Kapsam Genişletme, Adil Dağılım:
- V.H.K.İ. ve Bilgisayar İşletmeni kadrolarına komik de olsa iş önlüğü karşılığı giyim yardımı yapılırken, hizmetli ve şoför kadrolarına takım elbise ve ayakkabı karşılığı yardım yapıldığı, geri kalan kadrolara ise neden hiç bir giyim yardımı yapılmadığı konusu, izaha muhtaç ancak izah da edilemeyecek bir durumdur.
- Bu nedenle giyim yardımları (ayni giyim yardımı alan personellerin hakları saklı kalmak kaydıyla)tüm kamu personelini kapsamalıdır.
Örneğin; 2025 yılı için 1 takım elbise ve 1 ayakkabının toplam maliyeti en az 3.500 TL + 1.500 TL = 5.000 TL olarak belirlenmiştir. Bu 5.000 TL, günümüzde yaklaşık olarak Maaş Katsayısı x 5.000 gösterge rakamına karşılık gelmektedir.
Ödenecek tutar, bu şekilde bir standarda bağlanmalı ve maaş artış oranlarına göre güncellenmelidir.
Giyim yardımları (ayni yardım alan devlet memurlarının mevcut hakları saklı kalmak kaydıyla) yılda iki kez, altışar aylık periyodlarla tüm devlet memurlarına Maaş KatsayısıX5000 gösterge rakamı oranında ödenmelidir.
- Giyim Yardımı Vergi Kesintisi.
Giyim yardımları, ayni olarak ödendiği dönemde herhangi bir vergi kesintisine tabi değildi. Ancak, yardımların nakdi olarak ödenmeye başlamasıyla birlikte gelir vergisi kesilmeye başlanmıştır.
Devlet memurlarına ödenen, aile yardımı, doğum yardımı ve ölüm yardımı gibi ödemeler sosyal yardım kapsamında değerlendirilmekte ve gelir vergisinden muaf tutulmaktadır. Bu nedenle, sosyal bir yardım niteliği taşıyan giyim yardımlarından da gelir vergisi kesilmesine son verilmelidir.
Sonuç ve Çağrı
Giyim yardımlarının, günün şartlarına göre yeniden belirlenmesi, tüm personeli kapsayacak şekilde genişletilmesi ve mutlaka vergi kapsamı dışına çıkarılması gerekmektedir.

Yeni M.E.B. Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliği Yayınlandı.
Sendika olarak, il/ilçe milli eğitim müdürlükleri yönetmeliğinde bulunan eksiklikleri yıllardır dile getiriyoruz. Bu eksikliklerin en başında, ilgili yönetmelikte şeflerimizin yönetici olarak tanımlanması ve eğitim çalışanlarının görev tanımlarının eksiksiz bir şekilde yapılması gerektiğini ifade ediyoruz.
Bu yöndeki istek ve taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı’na daha önce resmi olarak birçok kez ilettik. (Bkz. https://www.tec-sen.org/haberdetay.aspx?hid=11664) Hem de Bakanlık yetkilileri ile gerçekleştirdiğimiz yüz yüze görüşmelerde bu konuyu sürekli dile getirdik. (Bkz. https://www.tec-sen.org/haberdetay.aspx?hid=12702)
Yine, Personel Genel Müdürümüz Sn. Bülent ÇİFTÇİ ile gerçekleştirdiğimiz son görüşmede, görev tanımları ile ilgili yaşanan boşluğa değinilmiş; Bakanlık Merkez Teşkilatımızda birçok genel müdürlüğün, Personel Genel Müdürlüğü de dahil olmak üzere, iç hizmet yönergeleri ile hem genel müdürlüklerin hem de görevli eğitim çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluk alanlarının ayrıntılı bir şekilde belirlendiği, ancak il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile onlara bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli eğitim çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluk alanlarının bir yönerge ile tanımlanmadığı, kurum içi işleyişte zaman zaman problemler yaşandığı ifade edilmiştir. Bu nedenle, Personel Genel Müdürlüğü iç hizmet yönergesinin, Bakanlığımız taşra teşkilatı için de aynı şekilde uyarlanması gerekliliğinin altı çizilmiti.
Genel Müdürümüz de, taşra teşkilatı için ayrı bir yönerge veya il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri yönetmeliğinin daha kapsamlı hale getirilebileceğini ifade etmişti.
Uzun uğraşlarımız sonucunda, 26.04.2025 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliği’nde yöneticiler arasında şef unvanı da belirtilmiş ve “Şef: Personel arasındaki koordinasyonu sağlayarak şube müdürlükleri ve birimlerin iş ve işlemlerini etkin ve verimli bir şekilde yürütmekle görevli ve sorumludur.” şeklinde görev tanımı yapılmıştır.
Söz konusu değişiklik, şeflerimizin yönetici olarak tanımlanması açısından önemli bir düzenleme olmuştur; ancak tüm kadroların görev tanımlarının yapılması noktasında eksik bir düzenleme olmuştur. Yaşanan bu eksiğin önemli bir parçasının tamamlanmasından dolayı Bakanlık yetkililerimize teşekkür ediyor, en yakın zamanda il ve ilçe milli eğitim müdürlükleri ile onlara bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli eğitim çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluk alanlarının ayrı bir yönerge ile tanımlanmasını beklediğimizi belirtiyoruz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

Bilindiği üzere 01 Ocak 2025 tarihi itibarıyla, SGK’LI çalışanı olan tüm iş yerlerinde İSG uzmanı ve işyeri hekimi istihdamı zorunlu hale gelmiştir.
Ancak; teknik bilgi ve kalifiye bir nitelik gerektiren iş sağlığı ve güvenliği hizmeti hali hazırda tüm kamu ve kuruluşlarında görevlendirme şeklinde istihdam edilen İSG uzmanları eliyle yerine getirilmektedir.
İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının görev, yetki ve sorumlulukları dikkate alındığında, yerine getirdikleri görevin muhteviyatı itibarı ile kadrolu bir şekilde istihdam edilmesi, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 36’ncı maddesinde tanımlanan Teknik Hizmetler Sınıfı kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu doğrultuda, İSG uzmanlarının kadrolu bir şekilde istihdam edilmesi ve kadrolarının Teknik Hizmetler Sınıfı içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

DAĞITIM YERLERİNE
Bilindiği üzere Bakanlığımızın eğitim ve öğretim hizmetleri sınıfı dışında yer alan diğer hizmet
sınıflarındaki bazı ünvanlarda görev yapan personelin, il içi isteğe bağlı yer değiştirme iş ve işlemleri,
Millî Eğitim Bakanlığı Personelinin Görevde Yükselme, Unvan Değişikliği ve Yer Değiştirme Suretiyle
Atanması Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre yürütülmektedir.
Söz konusu Yönetmelik’in 32’nci maddesinde;
“(1) Bu Yönetmelik kapsamında bulunan personelden bulundukları kurumda 30 Eylül tarihi
itibarıyla kesintisiz en az üç yıl görev yapanlar, yer değiştirmek üzere başvuruda bulunabilirler.
(2) Başvurular Mayıs ayında alınır ve ilgili il millî eğitim müdürlüğünce belirlenen ve durumlarına uygun kadrolar arasından en fazla on kuruma atanmak üzere tercihte bulunulabilir. Bakanlık veya diğer kamu kurum ve kuruluşlarında geçici görevli olanlar ile aylıksız izinli olanlar, il içi isteğe bağlı yerdeğiştirme başvurusunda bulunabilirler.
(3) İl içi isteğe bağlı yer değiştirme talebinde bulunan personelin atamaları, Haziran ayında
tercihleri de dikkate alınarak hizmet süresi üstünlüğüne göre valiliklerce yapılır. Hizmet süresinin eşitolması hâlinde halen bulunduğu kadrodaki hizmet süresi fazla olana öncelik verilir, eşitliğin bozulmaması durumunda kura yoluna başvurulur.
(4) Bu madde kapsamında yapılan atamalar ilgili il millî eğitim müdürlüğünce duyurulur.”
hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre,
1- İliniz okul ve kurumlarının personel ihtiyacı göz önünde bulundurulmak suretiyle münhal
kadroların duyuruya çıkılması, duyuruya çıkılacak döner sermaye saymanı kadroları için Bakanlık Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğünden görüş alınması,
2- Başvuruda bulunacak personelin MEBBİS modülündeki bilgilerinin güncellenmesi,
3-En az üç yıllık hizmet süresinin hesabında, geçici olarak başka okul/kurumlarda
görevlendirilenlerin görev sürelerinin de asıl kadrolarının bulunduğu yerde geçirilmiş sayılması,
4- Haklarında yapılan idari soruşturma sonucunda görev yerleri değiştirilenlere, daha önce görev yaptıkları görev yerine aradan (3) üç yıl geçmeden tercih hakkı verilmemesi,
5- İl içi isteğe bağlı yer değiştirme başvurusunda bulunan personelin atamaları, söz konusu Yönetmelik’in 32’nci maddesinin üçüncü fıkrası hükmü çerçevesinde en geç Haziran ayının ilk haftasında gerçekleştirilmesi,
6- İller arası isteğe bağlı yer değişikliği başvuruları Haziran ayında alınacağından, ataması yapılan personelin görevden ayrılma ve göreve başlama işlemlerinde gerekli hassasiyetin gösterilerek ivedilikle MEBBİS modülüne işlenmesi hususunda,
Bilgilerini ve gereğini rica ederiz.

Öncelikle şunu belirmemiz gerekir ki; Mart 2021’de yapılan son unvan değişikliği sınavının üzerinden dört yılı aşkın bir süre geçmiş olması, son yapılan GY.S.’de iki bine yakın kadronun boş kalması, binlerce eğitim çalışanının kariyer hayallerini halen daha ertelemek zorunda kalmasına neden oluyor.
Sınavlar ile İlgili Kritik Sorunlar ve Taleplerimiz:
- Açık Kadro Gerçeği (Sınav Zorluk Dereceleri):
- Son yapılan Unvan Değişikliği Sınavında sınav zorluk derecesinden kaynaklı bir çok kadronun boş kalması, (Örnek: İnşaat Mühendisliği alanında yapılan sınavda tek bir kazananın dahi olmaması.)
- Son yapılan görevde yükselme sınavlarında 1552 memur ve 288 şef kadrosunun boş kalması (şeflik ve memurluk sınav sorularının büyük bir kısmının aynı olması) ve aradan geçen süre zarfında boş kadro sayılarının artmasına rağmen yeni sınavın yapılmaması,
- Belirsizlik Gerçeği:
- İlgili Yönetmelikte sınav periyoduna dair net düzenleme bulunmaması, eğitim çalışanlarının belirsizliğe mahkum edilmesi,
- Kaynak İsrafı:
- Bakanlığın elinde mühendis/mimar/tekniker/teknisyen eğitim çalışanları dururken, müşavirlik firmalarına milyonlarca lira ödeme yapması,
- İnşaat-emlak birimlerinde özel firmalardan personel temin edilmesi, mevcut nitelikli personelin değerlendirilmemesi;
- Hususları ana sorunları teşkil etmektedir.
- Sendikamızın Eylemleri:
- TEÇ-SEN olarak başlattığımız “Kariyerin Önünden Engeller Kaldırılsın” kampanyası kapsamında 3057 imza topladık.
- Bilindiği üzere toplanan bu imzaları Bakanlığa ileterek acilen sınav takvimi açıklanmasını talep ettik.
- Yine M.E.B. Personel Genel Müdürü Sn. Bülent ÇİFTÇİ ile yaptığımız tüm görüşmelerde sınavlar konusunu ana gündemimiz olarak belirledik.
SONUÇ: Sınavlar açılmalı; Eğitim çalışanlarının: ✓ Kariyer gelişim hakkı korunmalı ✓ Liyakat sistemi işletilmeli ✓ Kaynaklar verimli kullanılmalıdır.
Eğitim çalışanlarının gözü kulağı, sınavlar için MEB’den gelecek haberdedir.
Buradan bir kez daha ifade ediyoruz. Adil, şeffaf ve zamanında yapılacak sınavlar hem çalışanların motivasyonunu artıracak hem de eğitim sistemimizin verimliliğine katkı sağlayacaktır. TEÇ-SEN olarak sınav süreçlerinin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

CUMHURBAŞKANLIĞINA, TBMM ve MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINA
Gerekçe
Bu kanun teklifi, Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında görev yapan tüm kadrolara eşit haklar tanıyarak ayrımcılığı ortadan kaldırmayı ve eğitimin tüm hizmetlerinin uyum içinde yürütülmesini sağlamayı amaçlamaktadır.
Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması: Eğitim alanında çalışan tüm personelin eşit haklara sahip olması, iş barışını ve motivasyonu artıracaktır. Bu düzenleme, farklı kadrolar arasında var olan ödenek farklılıklarını gidererek adaletli bir çalışma ortamı oluşturmayı hedeflemektedir.
Eğitim Hizmetlerinin Birlikte Yürütülmesi: Eğitim, yalnızca öğretmenlerin değil, tüm eğitim çalışanlarının ortak çabalarıyla gerçekleşen bir süreçtir. Bu nedenle, eğitim yılına hazırlık ödeneğinin tüm kadrolara verilmesi, eğitim hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır.
Kanun Teklifi
Türkiye Büyük Millet Meclisine, Cumhurbaşkanlığına ve Milli Eğitim Bakanlığına sunulmak üzere TEÇ-SEN adına hazırlanan kanun teklifi aşağıdaki şekildedir:
Madde 1: 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek-32. Maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir:
“Milli Eğitim Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatında tüm kadrolarda çalışanlara her öğretim yılı başında, Milli Eğitim Bakanlığı’nın belirleyeceği tarihte bir defaya mahsus olmak üzere bir maaş tutarında öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenir. Bu ödenek damga vergisi hariç diğer vergi ve kesintilere tabi tutulmaz.”

Proje okullarına yapılan en son öğretmen ve idareci atamaları, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun 22. maddesi çerçevesinde yapılmış, ancak atamalar için hiçbir somut kriter belirlenmemiştir.
Atamalara gerekçe yalnızca Bakan yetkisi olarak gösterilmiş, atamalar liyakat ilkesi gözetilmeden, objektif değerlendirmeler yapılmadan gerçekleştirilmiştir.
Sendika olarak, kamuda liyakatin sağlanmasında sınavın en güvenilir araç olduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda; proje okullarına da ilk atamaların sınavla ve 5 yıl süre ile yapılması, 5 yıl sonunda da, ölçülebilir ve objektif kriterler baz alınarak sürenin uzatılması gerektiğini düşünüyoruz.
Ayrıca şunu da belirtmek isteriz ki; yaşanan bu süreçte, proje okullarında görevlendirilmeyen öğretmen ve yöneticilerin “norm kadro fazlası” olarak değerlendirilip resen atama sürecine dahil edilmek istenmesi ,birçok davaya da zemin hazırlayacaktır.
Görevleri sona eren öğretmen ve yöneticilerin atanacakları kurumların tercihlerine göre belirlenmesi, bu sorunların önüne geçecek, takdir yetkisine dayanan kararlarla öğretmenler mağdur edilmeyecektir.
Son olarak; Hepimiz çok iyi biliyoruz ki, kamuda arzu edilen liyakati sınavdan başka bir araçla sağlayamayız; özellikle takdir yetkisiyle hiçbir şekilde mümkün kılamayız. Bu anlayışta ısrar etmenin, ülkemize ve eğitim sistemimize hiçbir faydası olmadığı çok açıktır.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası (TEÇ-SEN)’in 13 Nisan 2025 tarihinde gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurulu’nda yeni yönetim kurulu ve diğer kurulları belirlendi.
Coşkulu bir katılımla gerçekleşen genel kurulda, üyelerin yoğun teveccühü ile mevcut Genel Başkan Ümit Demirel güven tazeleyerek yeniden genel başkanlığa seçildi.
Yapılan seçimler sonucunda TEÇ-SEN’in yeni yönetim kurulu şu isimlerden oluştu:
* Genel Başkan: Ümit Demirel
* Yönetim Kurulu Üyeleri: Salih Burçin Poyraz, İsmail Şitvan, Ramazan Türkaslan, Ali Güler, Sedat Gülmez, Halil Kutlar
Genel Kurul’da denetleme kurulu ve disiplin kurulu üyeleri de belirlendi.
Denetleme Kurulu’na Songül Yiğitbaş, Şeniz Çimşir, Tahire Dereli, Akile Yılmaz ve Azize Coşkun seçilirken, Disiplin Kurulu’nda ise Nihat Koç, Duran Ceren, Bülent Ecevit Özbek, Uğur Demirkol ve Sinan Örnek görev alacak.
Yedek üye listeleri ise şu şekilde oluştu:
* Yönetim Kurulu Yedek Üyeleri: Ferhat Yılmaz, Yakup Deribaş, Harun Uslubaş, Orhan Gedik, Ali Gürz, Arif Evgi, Hüseyin Gümgümcü
* Denetleme Kurulu Yedek Üyeleri: Ganimet Şanlı Durmaz, İsmail Sakarya, Erol Güneş, Dursun Kaplan, Mustafa Bil
* Disiplin Kurulu Yedek Üyeleri: Ali Özdemir, Taşkın Ayhan, Uğur Yeldiren, Mesut Arğun, Hüseyin Gültürk
Genel Kurul sonrası bir açıklama yapan Genel Başkan Ümit Demirel, katılımlarından dolayı tüm üyelere teşekkür ederek, yeni yönetim kurulunun TEÇ-SEN’in ilkeleri doğrultusunda eğitim çalışanlarının hak ve menfaatlerini en iyi şekilde savunmaya devam edeceğini vurguladı.
Demirel, birlik ve beraberlik içerisinde daha güçlü bir TEÇ-SEN için çalışacaklarını ifade etti.
Olağan Genel Kurul, dilek ve temennilerin ardından sona erdi.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ
