Genel Başkanımız Ümit DEMiREL, Genel Sekreterimiz Salih Burçin POYRAZ, ve Genel Başkan Yardımcımız Ali GÜLER’den oluşan heyetimiz ile Personel Genel Müdürü Bülent ÇİFTÇİ’yi makamında ziyaret ettik.
Ziyaret kapsamında görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları, aşçılarımızın yaşadığı ve acil çözüm bekleyen konular, aylıkla ödül kriterlerinin değiştirilmesi, görev tanımları ile ilgili yönerge hazırlanması, il içi ve il dışı isteğe bağlı yer değişikliklerinde yaşanan sorunların çözülmesi, ana başlıklarında eğitim çalışanlarının güncel talepleri ve sendikamızın çözüm önerileri üzeninde duruldu.
Sayın Genel Müdürümüzle Aralık ayı içerisinde yaptığımız son görüşmenin ışığında, Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği sınavlarının açılması için çalışmaların ne aşamada olduğu konusu ele alındı.
Genel müdürümüz; “Sınav Takviminin Belirlenmesi için Ölçme Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile gerekli yazışmanın yapılacağını, gelecek cevaba göre sürecin işletileceğini” ifade etmiştir.
Yine; Meslek Liseleri, Meslek Yüksek Okulları ve Gastronomi gibi Aşçılık ile ilgili alanlardan Teknisyen ve Tekniker Unvanı ile Mezun Olan Aşçılarımızın da unvan değişikliği sınavlarına katılabilmelerinin sağlanması üzerinde duruldu.
Ayrıca; Aşçılarımızın bir çoğu Pansiyonlu Okullarımızda görev yaptığı, bu personellerimizin yaptıkları görev itibari ile Haftasonu ve Resmi Tatillerde Dahi Mesai yaptıkları, ancak yaptıkları fazla mesailer karşılığında fazla mesai ücreti ödenemediği, fazla çalışmaları karşılığında izin konusunda da problemler yaşadığı. yaşanan bu mağduriyetin giderilmesi amacıyla, Milli Eğitim Bakanlığı İzin Yönergesine “Aşçılarımızın fazla yaptıkları mesailerin cetvellere işlenerek sömestr ve yaz tatillerinde bu fazla çalışmaların telafi edilmesi yönünde hüküm eklenmesi ” gerektiği ifade edildi.
Genel Müdürümüz; aşçılarımızın ciddi bir kısmının, yaşanan huzursuzluklar ve olumsuzluklar nedeniyle kurumdan ayrıldığından bilgisinin olduğunu, yaptıkları görev itibari ile özel kadrolar olduğunun farkında olduğunu bildirmiştir.
Bu nedenlerle; aşçılarımızın motivasyonunun artırılması amacıyla unvan değişikliği sınavına katılmalarının sağlanması gerektiğini, yaptıkları görev itibari ile “657. Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 99. Maddesinde yazılı Memurların haftalık çalışma süresi genel olarak 40 saattir. Bu süre Cumartesi ve Pazar günleri tatil olmak üzere düzenlenir.” Hükmüyle mesai gün ve saatlerinin de bağdaşmadığını, talebimiz doğrultusunda M.E.B. İzin Yönergesine aşçılar ile ilgili özel madde eklenebileceğini, bu hususlar için sorumla birimlere talimat vereceğini ifade etmiştir.
Yine aylıkla ödüller konusu ele alınarak, Ödül alacak personel sayısının tespitinde eğitim öğretim hizmetleri sınıfı toplam personel sayısının binde yirmisinin eğitim öğretim hizmetleri sınıfında görev yapan personel için kullanılması, g.i.h.,t.h.s.,y.h.s. ve s.h.s toplam personel sayısının binde yirmisinin de bu sınıflarda görevli personel için kullandırılması. Millî Eğitim Bakanlığı Personeline Başarı, Üstün Başarı Belgesi ve Ödül Verilmesine Dair Yönerge’nin, Ek-4 Formu (Ç) bölümde bulunan kriterlerin gih,ths,yhs ve shs sınıflarında görev yapan eğitim çalışanları açısından bir ölçüt olarak kabul edilmemesi ve bu yönde ilgili yönergede değişiklik yapılması talebimiz hatırlatıldı.
Genel Müdürümüz de; kriterler bakımından haksızlık oluştuğu konusunda hem fikir olduğunu bu yönde Yönerge’de değişikliğe gideceklerini ifade etti.
İl içi ve İl Dışı İsteğe Bağlı Yer Değişikliklerinde Sıra Tayine Geçilmesi yönünde yaşanan sorunları daha önce ki görüşmemizde dile getirdiğimizi, istekleri doğrultusunda uygulamada yaşanan sorunları ve çözüm yollarını içerir Raporumuzu ilettiğimizi, ancak bu süre zarfında öğretmenlerimiz ile ilgili değişikliğin yapıldığını G.İ.H.,T.H.S.,Y.H.S. ve S.H.S sınıflarında görev yapan eğitim çalışanları için bir düzenleme halı hazırda gerçekleşmediği bildirilmiş,
Genel Müdürümüz de; raporumuzu tekrar inceleyip bu yönde çalışma yapacaklarını ifade etmiştir.
Yine Görev Tanımları ile ilgili yaşanan boşluğa değinilmiş; Bakanlık Merkez Teşkilatımızda bir çok genel müdürlüğümüzün buna Personel Genel Müdürlüğü de dahil olmak üzere İç Hizmet Yönergeleri ile hem genel müdürlüklerin, hem de görevli eğitim çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluk alanları ayrıntılı bir şekilde belirlendiği, ancak İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri ile onlara bağlı örgün ve yaygın eğitim kurumlarında görevli eğitim çalışanlarının görev, yetki ve sorumluluk alanlarının bir yönerge ile tanımlanmadığı, kurum içi işleyişte zaman zaman problemler yaşandığı, Bu nedenle; Personel Genel Müdürlüğü İç Hizmet Yönergesinin, Bakanlığımız Taşra Teşkilatı için de aynı şekilde uyarlanması ifade edilmiş,
Genel Müdürümüz de; Taşra Teşkilatı için de ayrı bir yönerge veya İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri Yönetmeliği’nin daha kapsamlı hale getirilebileceğini ifade etmiştir.
Öğretmenlerimizin yararlandığı müze kart, “şehir içi ve şehirler arası ulaşımlarda indirim” v.b. haklarından tüm eğitim çalışanlarının faydalanması için ulaştırma bakanlığı, belediyeler, gibi resmi kurumlarca yapılan indirimlerin tüm eğitim çalışanlarının faydalanacağı şekilde revize edilmesi istenmiş,
Genel Müdürümüz de; isteğimiz de haklı olduğumuzu konuyu Destek Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne ileteceğini ifade etmiştir.
Son olarak; Valilik ve Kaymakamlık onayı ile görevlendirme Şoförlük yapan Eğitim Çalışanlarının şoför kadrosuna geçirilmesi ile ilgili çalışmaların ne aşamada olduğu sorulmuş,
Genel Müdürümüz de; illerden bilgilerin istendiğini sürecin olumlu bir şekilde devam ettiğini ifade etmiştir.
Sayın Genel Müdürümüze; eğitim çalışanlarının sorunlarına karşı yaklaşımı, sorunlara karşı duymuş olduğu empati ve çözümü noktasında irade ortaya koyma konusundaki isteği için bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

Sözleşmeli personellerimizin, aile birliği mazeretlerinin karşılanması talebimiz için, Bakanlık çalışma başlattı.
Bu sorunu daha önce; “Sözleşmeli Olarak Görev Yapan Eğitim Çalışanlarına, Aile Birliğine Bağlı Yer Değiştirme Hakkı Mutlaka Tanınmalıdır.” haberimiz ile ele almış, konu ile ilgili Bakanlık yetkililerimiz ile de yüz yüze görüşmeler gerçekleştirmiştik.
HABER DETAY:
https://www.tec-sen.org/haberdetay.aspx?hid=11658
Yazılı ve sözlü taleplerimizde, her ikisi de bakanlığımızda sözleşmeli olarak görev yapan, eşi kamu personeli olan, iki yılda toplamda 365 gün sigortalılık süresi şartlarına haiz olup aile birlikteliğine bağlı yer değiştirme talebinde bulunan yüzlerce sözleşmeli personelin taleplerinin Bakanlığımızda bekletildiğini, bazılarına ise olumsuz cevap verildigini ifade etmiş;
Sözleşmeli personellerimizin,bu konuda oluşmuş mağduriyetlerinin ortadan kaldırılması amacıyla Bakanlığımızın artık bu belirsizliğe bir son vermesi ve yaşanan bu soruna ivedilikle bir çözüm üretmesi gerektiğini vurgulamıştık.
Bakanlığımız da sözleşmeli personellerimizin ve sendikamızın bu yöndeki taleplerine daha fazla kayıtsız kalmamış,aile birliğine bağlı mazeretlerin, karşılanması amacıyla çalışma başlatmıştır.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Teç-Sen Genel Başkanı Ümit Demirel’in başkanlığında, Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Sağlık Sen Genel Başkan Yardımcısı Arif Camgöz, Kamu Birliği Konfederasyonu Genel Başkan Yardımcısı ve Genç Eğitim Sen Genel Başkanı Ali Aras Altıntaş, ve Teç-Sen Genel Sekreteri Salih Burçin Poyraz’dan oluşan heyetimiz bugün Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk Yelkenci ile bir araya geldi.
Görüşmede; Milli Eğitim Bakanlığı önünde gerçekleştirdiğimiz eylem ve taleplerimiz ele alındı.
Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleriyle öğretmenlerimize sağlanan maddi iyileştirmelerin, yöneticilerimize ve eğitim çalışanlarının tümüne de yansıtılması talebi, görüşmemizin ana gündem maddesi olarak belirlendi.
Daha önceki yıllarda “Yönetim Görevi Karşılığı Ek Ders Ücreti” ödendiği, geçmişte pratiği olan bu uygulamanın tekrar hayata geçirilmesi gerekliliğinin altı çizildi.
- Ve Bakanlığımızın bu düzenlemeyi hayata geçirirken, Genel İdare, Teknik Hizmetler ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarını da, kurum içi adaletin sağlanması adına mutlaka bu düzenlemenin içine katması gerektiği ifade edildi.
- Bu nedenle; Şef, şube müdürü, müfettiş, ilçe müdürü, müdür yardımcısı, avukat, sivil savunma uzmanı, tesis müdürü unvanlarında, yönetici pozisyonunda görev yapan eğitim çalışanlarına Yönetim Görevi Karşılığı Haftada 35 Saat Ek Ders ücreti,
- Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev Karşılığı Haftada 30 Saat,
- Genel İdari Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına ve sözleşmeli personellerimize Görev Karşılığı Haftada 25 Saat,
- Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev Karşılığı Haftada 20 Saat Ek Ders Ücreti ödenmesi için Bakanlığımızın acilen bir düzenleme yapması talep edildi.
Sayın Bakan Yardımcımız; bu teklifin değerlendirilebilir olduğunu teklifimiz üzerinde detaylı bir çalışma hazırlayıp kendisine iletmemizi istemiştir.
Ayrıca;
- Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin Eğitim Çalışanlarının Tümüne Ödenmesi ,
- Milli Eğitim Bakanlığı Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Sınavlarının İki Yılda Bir Her Kadro İçin Açılması, Sözlü Sınav Uygulamasına Son Verilmesi, Görevde Yükselme Sınavı İlanının 3 Ay İle Sınırlandırılması Ve İlan Edilen Boş Kadrolar İçin Sınavı Kazananlar Arasından Ek Atama Yapılması, 76. Madde Atamalarına Son Verilmesi.
- 4-B Sözleşmeli Çalışanların Aile Birliğinin Sağlanması Amacıyla Düzenleme Yapılması.
- Görevde Yükselme Sınavlarına 4-B” Li Personelinde Dahil Edilerek Yıl Şartının Kaldırılması,
- İl İçi İsteğe Bağlı Yer Değiştirmelerde Kurumların Boş Karo Sayısının En Az %50 Sinin İlan Edilmesi, Sıra Tayin Sistemine Geçilmesi Yönünde yönetmelik Değişikliği Yapılması.
- Bakanlığımızca Yapılan Merkezi Sistem Sınavlarında Tüm Eğitim Çalışanlarının Salon Başkanı Ve Salon Gözcüsü Olarak Görevlendirilmesi İçin Yönetmelik Değişikliği Yapılması.
- Millî Eğitim Bakanlığı Personeline Başarı, Üstün Başarı Belgesi ve Ödül Verilmesine Dair Yönergenin, Ek-4 Formu E bölümde bulunan kriterlerin gih,ths,yhs ve shs sınıflarında görev yapan eğitim çalışanları açısından bir ölçüt olarak kabul edilmemesi ve bu yönde ilgili yönergede değişiklik yapılması,
- Öğretmenlerimize Dönük Gerçekleştirilen İndirim Anlaşmalarında Veya Başka Kurumlarca Tanınan İndirimlerde Tüm Hizmet Sınıflarını Kapsayıcı Bir Anlayışla Hareket Edilmesi.
- Bakanlığımız Bünyesinde Memur, Şef, Teknisyen Ve Tekniker Olarak Yaparken Görevde Yükselme İle Öğretmen Kadrosuna Geçen Personelimizin Memurlukda Geçen Hizmetlerinin Uzman ve Başöğretmenlik Başvurularında Değerlendirilmesi,
- Becayiş Hakkının Kanunda Yer Almasına Rağmen Uygulama Alanının Kısıtlanması Veya Kullandırılmaması Hususlarındaki Yasakların Kaldırılması ve Aynı Kurumda, Aynı Sınıf Ve Kadroda Olan Kamu Çalışanlarının Becayiş Hakkından Yararlanması.
- Görev Tanımlarının Yapılması, Geçici Görevlendirmelerde Keyfiyete Son Verilmesi, Bu yönde Usul Ve Esasların Belirlenmesi İçin Düzenleme Yapılması.
- Banka Promosyon İhalelerinin Bakanlığımızca Merkezi Yapılması.
- Memur Olarak İstihdam Edilen Ve Öğretmenlik İçin Aranan Tüm Şartları Taşıyan , Eğitim Fakültesi Mezunu Kamu Çalışanlarının Unvan Değişikliği Sınavı İle Öğretmenlik Yapmalarına Olanak Verilmesi.
- Destekleme kurslarında Görev Alan Eğitim Çalışanlarına ödenen saat başı ücretin fazla mesai ücretinin on katı olacak şekilde ödenmesi.
- Döner Sermaye İşletmesi Olan Kurum Müdürlüklerine, Yatılı Veya Pansiyonlu Kurum Müdürlüklerine Bir İdari Müdür Ve Müdür Yardımcılığı, Öğrenci Sayısı 1000’in Üzerinde Olan Okul Müdürlüklerinde, İdari Müdür Yardımcılığı Kadrosu Açılması.” Ve Okullarımızın İdari Yönetimi İle Eğitim Öğretim Yönetiminin Birbirinden Ayrılması İle Okul Ve Kurumlarımızın Daha Profesyonel Bir Yönetim Anlayışı İle Yönetilmesi Yönünde taleplerimizi içeren brifing dosyamız elden kendisine iletildi.
Sayın Bakan Yardımcımıza; heyetimize göstermiş olduğu yakın ilgi, ilettiğimiz yönetim görevi ve görev karşılığı ek ders ücreti ödenmesi talebimize yönelik çözüm odaklı yaklaşımından ötürü bir kez daha teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

Sendikamız adına açıklama yapan Genel Sekreterimiz Salih Burçin Poyraz, açıklamalarında şunlara değindi.
Kamuoyunca da bilindiği üzere Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleri ile öğretmenlerimizin maaşlarında önemli iyileştirmeler yapılmış, bu durum eğitim camiasında memnuniyetle karşılanmıştır. Ancak bu iyileştirmeler, Milli Eğitim Bakanlığı’nda görev yapan yöneticilerimizin maaşlarına aynı doğrultuda yansıtılmamış, yönetici pozisyonundaki eğitim çalışanları bu düzenlemenin dışında bırakılmıştır.
Bugün Başöğretmen unvanına sahip bir teknik lise müdürü yönetim görevi karşılığı ek dersi ile birlikte aylık 79 bin lira, ilkokul, ortaokul ve lise müdürü 76 bin lira, başöğretmen unvanına sahip bir öğretmen ek ders ile birlikte 74 bin lira aylık ücret alırken; bir il milli eğitim müdür yardımcısının, ilçe müdürünün, şube müdürünün ortalama aylık 65 bin lira, bir şefin ise aylık 53 bin lira ücret alması kabul edilebilir ve sürdürülebilir bir durum değildir.
Örneğin; Halihazırda okul müdürlerimiz ve yardımcıları, yönetim görevi karşılığı haftada 25 saat ek ders ücreti almaktadır.
Neden?
Çünkü bu uygulama, öğretmenlerimizin derse girme olanağı olmadığı için, idarecilik yapanlara ücret kaybı yaşatılmaması adına yapılmaktadır. Doğrusu da budur. Aksi halde düşünün ki,, öğretmenlerimiz idarecilik yapacak, Ancak aldığı ücrette düşecek. O vakit neden öğretmenlerimiz böyle bir durumda sorumluluk alsınlar, üstüne bir de fazladan mesai harcayıp, idarecilik yapsınlar.
Ancak bugün Milli Eğitim Bakanlığı’nda, ilçe müdürleri, şube müdürleri, müfettişler, şefler amiri ve denetleyicisi konumunda olduğu okul müdürlerinden, müdür yardımcılarından ve öğretmenlerden daha az maaş alıyor.
Eğitim sistemimizin bel kemiği olan yöneticilerimizin yaşadığı bu adaletsizlik, artık kabul edilemez bir noktaya ulaşmıştır. Bu yaşanılan durum artık sadece bir ücret meselesi değil, itibar mücadelesi haline gelmiştir.
Eğitim sisteminde iş barışının korunması, tüm çalışanların hak ettikleri maddi ve manevi karşılığı almasıyla mümkündür.
Yöneticilerimizin haklarının verilmemesi, yalnızca bireysel bir mağduriyet yaratmakla kalmamakta, aynı zamanda kurumsal hiyerarşiyi, çalışanlar arasındaki güveni ve sistemin bütünlüğünü de zedelemektedir.
Bugün buradan bir kez daha haykırıyoruz! Bakanlık yöneticilerimizin düşürüldüğü duruma, artık bir son verilmelidir!
Bu nedenle; Uzman ve Başöğretmenlik düzenlemeleriyle öğretmenlerimize sağlanan maddi iyileştirmeler, yöneticilerimize de yansıtılmalı, daha önce olduğu gibi, yöneticilerimize “Yönetim Görevi Karşılığı Ek Ders Ücreti” ödemesi geri getirilmelidir. Böylece Milli Eğitim Bakanlığı’ndaki ücret hiyerarşisi düzeltilmeli, ast-üst ilişkisiyle bağdaşmayan bu adaletsizlik ortadan kaldırılmalıdır.
Buradan Sayın Bakan başta olmak üzere, yetkilileri uyarıyoruz.
Mevcut Durumun devam etmesi halinde, Milli Eğitim Bakanlığı, kurum hafızasını oluşturan yetişmiş yöneticilerini kaybedecek, yerine aynı kalitede yönetici bulmakta zorlanacaktır.
Milli Eğitim Bakanlığı içerisinde oluşmuş bu ücret dengesizliği mutlak suretle düzeltilmelidir.
Bu nedenle;
- Şef, şube müdürü, müfettiş, ilçe müdürü, müdür yardımcısı, avukat, sivil savunma uzmanı, tesis müdürü unvanlarında, yönetici pozisyonunda görev yapan eğitim çalışanlarına Yönetim Görevi Karşılığı Haftada 35 Saat Ek Ders ücreti ödenmelidir.
- Ve Bakanlığımız bu düzenlemeyi hayata geçirirken Genel İdare, Teknik Hizmetler ve Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarını da, kurum içi adaletin sağlanması adına mutlaka bu düzenlemenin içine katmalıdır.
- Bu itibarla; Teknik Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev Karşılığı Haftada 30 Saat,
- Genel İdari Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına ve sözleşmeli personellerimize Görev Karşılığı Haftada 25 Saat,
- Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan eğitim çalışanlarına Görev Karşılığı Haftada 20 Saat Ek Ders Ücreti ödenmesi için Bakanlığımız acilen bir düzenleme yapmalıdır!
Bizler Adalet istiyoruz! Emeğimizin karşılığını istiyoruz! Ez cümle,, Eğitim çalışanlarının hakkını, Eğitim yöneticilerimizin itibarlarını acilen geri istiyoruz! Diyerek sözlerine son verdi.
Açıklama Yöneticilerin Bordrolarını yakması, ardından makam koltuklarını Bakanlığın önüne bırakmaları ile son buldu.
Açıklamanın ardından Teç-Sen Genel Başkanı Ümit DEMİREL başkanlığındaki heyet, Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Ömer Faruk YELKENCİ ile bir araya geldi.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ

“ADİL ÜCRET, ONURLU YAŞAM İÇİN BUGÜN TÜM TÜRKİYE’DE İŞ BIRAKTIK!”
Bugün, Türkiye’nin dört bir yanındaki üyelerimizin katılımıyla iş bıraktık. Bu eylem, bizim açımızdan yalnızca bir sendikal eylem değil, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin emeğini savunmak için atılması gereken zorunlu bir adım olmuştur. Çünkü emeğimizin karşılığı olan maaşlarımız günden güne erimiş artık sabrımız tükenmiştir.
Bugün iş bıraktık, çünkü:
Enflasyon %58.51 olarak açıklanırken, maaş zamlarımız %11.54’te bırakılmıştır. Bu oran, TÜİK’in gerçekleri yansıtmayan rakamları üzerinden bizlere dayatılan yoksulluğun apaçık bir göstergesidir.
Yeniden değerleme oranı %43.93, kira artış oranı ise %58.51’e ulaşmıştır. Ancak maaşlarımız bu oranların çok altında bırakılarak, cebimizden ve çocuklarımızın geleceğinden çalınmaktadır.
Kira, gıda, enerji ve temel ihtiyaç fiyatları her geçen gün artarken, bizlere dayatılan %11.4 zam, emeğimizi hiçe saymaktır.
Bugün iş bıraktık, çünkü TÜİK’in açıkladığı, gerçeği yansıtmayan enflasyon oranlarıyla alın terimizden kesiliyor, cebimizden alınıyor ve çocuklarımızın hakkı elimizden çalınıyor. Kamu çalışanları olarak yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkûm edilmek istemiyoruz.
Bizler, vatandaşlarımıza hizmet etmek amacıyla fedakârca çalışan ve çalışmış, emekli olmuş milyonlarız. Ancak emeğimizin karşılığı olan ücretler, insanca bir yaşam sürmek için yeterli olmaktan çok uzaktır. Bugün iş bırakarak bir kez daha haykırıyoruz: Adil ücret, onurlu yaşam istiyoruz!
Taleplerimiz nettir:
Enflasyon farkı, TÜİK’in manipülatif rakamlarına göre değil, gerçek oranlarla hesaplanmalı, maaş zamlarımız buna göre tekrar düzenlenmelidir!
Yeniden değerleme oranı ve kira artış oranları dikkate alınarak, kamu çalışanlarının alım gücünü artıracak refah payı derhal maaşlara yansıtılmalıdır!
Emeğimizin karşılığı olan insanca bir yaşam için, kamuda adil bir gelir düzenlemesi sağlanmalıdır!
Bugün iş bıraktık, çünkü TÜİK’in masa başında açıklanan rakamlarıyla maaşlarımız eriyor, alım gücümüz yok oluyor, çocuklarımızın geleceği karartılıyor.
Kamu Çalışanları Artık Yaşananları Net Bir Şekilde Görmelidir.
Emeğin ve alın terinin temsilcisi olduğunu iddia eden yetkili sendika ve konfederasyon, yıllardır kamu çalışanlarının haklarını savunmak yerine, TÜİK’in gerçeği yansıtmayan rakamlarına sessiz kalarak bu adaletsizliğe ortak olmuştur.
Çarşıda, pazarda, markette yaşanan gerçek enflasyon ile TÜİK’in açıkladığı rakamlar arasında uçurum varken, yetkili konfederasyonun bu duruma sessiz kalması, kamu çalışanlarının alın terini hiçe saymaktır. TÜİK’in açıkladığı manipülatif oranlar üzerinden yapılan toplu sözleşmelerle, maaşlarımız enflasyona ezdirilmiş, cebimizden çalınan her kuruş, çocuklarımızın geleceğinden alınmıştır.
Kamu çalışanlarına çağrımızdır:
Artık bu adaletsizliğe ortak olmaktan vazgeçin! Yetkili sendika ve konfederasyonun, sizlerin haklarını savunmadığı, aksine TÜİK’in rakamları üzerinden emeğinizi yok saydığı ortadadır. Kamu çalışanları olarak, bizleri yok sayan, alın terimizi hiçe sayan bu yapının bir parçası olmaya devam etmek, kendi hakkımızdan vazgeçmek anlamına gelir.
Eğitim çalışanları sahipsiz değildir!
Bugün iş bırakarak bir kez daha haykırıyoruz: TÜİK’in masa başında belirlediği rakamlarla alın terimizi çalmalarına izin vermeyeceğiz! Bizler, emeğimizin, cebimizin ve çocuklarımızın hakkını savunmaya devam edeceğiz!
TEÇ-SEN olarak, kamu çalışanlarının gerçek temsilcisi olmaya, haklarımızı savunmaya ve yaşanan bu adaletsizliğe karşı mücadele etmeye dün olduğu gibi bugün de ve yarın da kararlılıkla devam edeceğiz.
TEÇ-SEN GENEL MERKEZİ
